Yola çıkmadan: motosiklet sektöründeki trendler ve zorluklar

Motosikletler çok çeşitli amaçlarla kullanılır ve her biri farklı sürücü türlerine hitap eder. Eğlence amaçlı kullanımda, motosikletçiler açık yolun heyecanına varırken hızın ve doğal manzaraların keyfini çıkarır. Günlük ulaşımda ise motosikletler çok yönlü ve uygun maliyetli bir çözüm sunarak kullanıcının trafikte ilerleyerek hedefine kolaylıkla ulaşmasına olanak tanır. Geniş kitlelere hitap etmesini yansıtır şekilde, küresel motosiklet pazarının 2023 yılındaki değeri 106,8 milyar ABD doları olmuştur.

Gelişmekte olan ülkelerde yaşayan insanlar, yakıt verimliliği ve trafiğin yoğun olduğu yollardaki çok yönlülüğü nedeniyle motosikletleri tercih etmektedir. Global Market Insights tarafından hazırlanan bir inceleme raporuna göre, 2022 yılında tüketicilerin %46'sı Asya Pasifik bölgesinde bulunmaktadır ve önümüzdeki yıllarda bunun artmaya devam edeceği düşünülmektedir. Motosikletlere yönelik artan talep, üreticileri aynı zamanda portföylerini çeşitlendirmeye yöneltmiş ve bununla birlikte elektrikli motosikletler piyasaya sunulmuştur.

2023 yılı itibarıyla elektrikli motosikletlerin küresel pazardaki payı %11 olmuştur ve pazarın %89'unu geleneksel içten yanmalı motorlar (ICE) oluşturmaktadır. Tüketiciler çevre konusunda gitgide daha duyarlı hale gelse de köklü altyapıları ve güvenilirlik, basitlik ve uygun fiyat gibi özellikleriyle ICE ile çalışan motosikletler hala pazara hakim durumdadır. Üreticiler bu nedenle ICE teknolojisini daha verimli hale getirmek ve optimize etmek için sürekli olarak teknolojide iyileştirmeler yapmaktadır.

Hem elektrikli hem de ICE ile çalışan motosikletlere yönelik talebin artması, yüksek tempolu bir üretime yol açmıştır. Bir motosikletin montajı 90 dakika kadar kısa bir sürede tamamlanabilmektedir. Birinci sınıf kaliteyi garanti altına almak için her parçanın ne kadar karmaşık bir şekilde ve büyük bir titizlikle monte edilmesi gerektiğini tahmin edebiliriz. Bu karmaşıklık düzeyi operatörün yüksek itina ile çalışmasını gerektirmektedir; ulaşılması zor bağlantıları sabitlemek üzere sık sık eğilmek de buna dahildir. İş kaynaklı yaralanmalar yalnızca şirketin verimliliğini değil aynı zamanda işçileri de etkiler.

Tipik olarak bir fabrikadaki ekipmanları kullanmak uzmanlık gerektirir; üretim sektöründeki yüksek tempolu ortam nedeniyle de genellikle zorlu bir öğrenme süreci söz konusudur. Tekrarlanan işler ve hurdadan doğan maliyetler de bir zorluk olarak görülür. Güvenlik açısından kritik bağlantıların yanı sıra montaj hattının her bir parçasında hassasiyet kritik önem taşır ve manuel ekipmanlar bunu her zaman garanti edemeyebilir. İyi haber şu ki, artık piyasaya bulunan akıllı ekipmanlar hem kullanımda kolaylık sunar hem de hassasiyet sağlarken kalite güvence için verilerin toplanmasına olanak tanır.