Momentum Talks, Akıllı Fabrikalar üzerine bir programdır. Bu bölümde karbonsuz otomotiv sektörünü ve otomotiv fabrikalarının rekabet ederek hayatta kalmak için nasıl akıllı hale gelmesi gerektiğine değiniyoruz.
Dünya değişirken artık iklim değişikliğiyle mücadele etmek için teknolojimizi geliştirmek bizim elimizdedir. Küresel iklim hedeflerine ulaşmak için ulaşımın elektrikli hale gelmesi gerektiği apaçık ortadadır. Peki bu sırada yepyeni bir sektörün ortaya çıktığını biliyor muydunuz? Bu yeni sektör, karbonsuz otomotiv sektörüdür.
Bu gerçekten de bir ölüm kalım meselesi mi? Momentum Talks özetimizi okuyun veya aşağıda öne çıkan anları izleyin!
Bu bölümde ev sahibimiz Amanda Teir ve konuklar:
Peter Bryntesson, İskandinav Otomotiv Tedarikçileri Birliği CEO'su
Johan Dahlström, University West'te Öğretim Üyesi ve Akıllı Fabrika uzmanı
K Arunagiri, Isra Vision'da İş Kolu Yöneticisi
Montaj üretiminde EV-rim ne anlama gelir?
İskandinav Otomotiv Tedarikçileri Birliği tarafından yapılan bir ankete göre üye şirketlerin %83'ü 2030 yılına kadarki ürün portföyünde büyük bir değişiklik gözlemlemiştir. Elektrifikasyona geçiş otomotiv endüstrisi için çok önemlidir. Etkisi, MP3'lerin ortaya çıkmasıyla müzik paylaşımı ve satın alımında yaşanan değişim ile karşılaştırılabilir.
Dönüşümü yönlendiren temel faktörlerinden biri, iş modelindeki değişimdir. Gelecekte araçların kendisi yerine ulaşım hizmetlerini satın almak öne çıkacaktır ve bu da hacmi düşürürken ciroyu yükseltecektir. Bir diğer önemli faktör ise sürdürülebilirliktir. Gelecekte şirketler; müşterileri, yatırımcıları ve çalışanları çekebilmek için sürdürülebilir olmalıdır. Ancak yalnızca elektrikli araçlara bileşen tedarik etmek bunun için yeterli değildir; otomotiv sektörünün tamamı iklim açısından nötr hale gelmelidir.
Bileşen tedarikçilerinin varlıklarını sürdürebilmek için üç temel alana odaklanması gerekir:
- Sürdürülebilirlik
Dijitalleşme
Elektrifikasyon
Bu üç temel alanda başarılı olmak için yeni beceriler ve tamamen farklı bir iş modeli şarttır. Buna ek olarak karar vericiler, elektrifikasyona geçişe olanak tanımada merkezi bir rol oynar. Sektörün hızlı hareket ettiği göz önünde bulundurulduğunda karar vericiler için de özellikle çevre dostu, güvenilir enerji sağlama açısından hızlı olmak çok önemlidir.
Akıllı fabrikalarda EV-rim ne anlama gelir?
Otomotiv endüstrisi elektrikli araçlara (EV'ler) geçiş sürecini hızlandırdıkça gözler bu araçların üretildiği fabrikalara çevrilmiştir. EV üretiminin evrimi, yalnızca elektrikli araçlar üretmekten ibaret değildir. Bunun yanı sıra akıllı fabrikaların ve akü üretim süreçlerinin dönüşümünü de içerir.
Çin, EV evriminde önde gelmektedir. EV dönüşümünde erken yol almaya başlaması sayesinde büyük şehirlerindeki hava kalitesi gibi kritik sorunları ele alabilmiştir: EV'lerin kullanılmaya başlamasıyla koşullar ciddi ölçüde iyileşmiştir. Çin'in yaklaşımı, akü üretimi için tam değer zinciri geliştirmeyi içerir. Avrupa bu konuda henüz daha geridedir.
Birkaç yenilik, sektördeki sürdürülebilirliğe yönelik itici gücü öne çıkarır. Öncelikle EV aküleri için seçilen malzemeler önemlidir. Çin'deki şehirlerde araç akülerinde kobalt yerine demir kullanılır. Bu daha düşük enerji yoğunluğu sağlasa da şehirlerde sürüş için yeterlidir. Bunun yanı sıra akü şekli de önem taşır. Bıçak aküler gibi yenilikler daha kompakttır ve daha kolay geri dönüştürülebilir. Üçüncü olarak, daha sürdürülebilir bir seçenek sunmak için lityum iyon aküler yerine sodyum iyon aküler kullanılabilir.
Akülerin sürdürülebilir bir şekilde geri dönüştürülmesi süregelen bir zorluktur. Günümüzde akü takımı tasarımındaki standardizasyon eksikliği ve mevcut robot teknolojilerinin sahip olduğu sınırlamalar nedeniyle çoğu akü, yalnızca ezilerek "siyah bir yığın" haline getirilmekte ve buradan değerli malzemeler çıkarılmaktadır. Ancak bu proses, malzeme kaybına neden olur.
Geleceğin en ideal akıllı fabrikası, kendi kendine yeter bir yapıya ve kendi akü geri dönüşümü sistemine sahip olmalıdır. Ancak özellikle İsveç gibi bölgelerde bu tür fabrikaların inşa edilmesinin önündeki bir engel, akü üretimi için gerekli makine ve donanım tedarikçilerinin olmamasıdır.
Tesis montajı düzeyinde bu dönüşüm ne anlama gelir?
Otomotiv endüstrisindeki devam etmekte olan elektrifikasyona geçiş süreci, montaj prosesi üzerinde büyük etkiye sahiptir ve dünya genelindeki üretim alanlarında ciddi değişikliklere yol açmaktadır.
Bu yalnızca daha sürdürülebilir araçlar üretmekle değil, aynı zamanda üretim proseslerinin de sürdürülebilir olmasını sağlamakla ilgilidir. Bu noktada akıllı montaj ekipmanları ve entegre montaj hatları devreye girer. En önemli dönüşümlerden biri, kablosuz akıllı elektrikli ekipmanlara geçiş olmuştur. Kısaltılan kurulum süresi, hat dengeleme etkisi ve üretkenlik artışı sayesinde tipik bir montaj hattında 1000 saate kadar tasarruf sağlamak mümkündür.
Ayrıca bu akıllı ekipmanlar, yeni EV modellerinin Ar-Ge süreci açısından da önemli bir rol oynar. Ar-Ge ekipleri için montaj ekipmanlarının dijital ikizlerinin sunulması; daha iyi görselleştirme, simülasyon ve performans testleri sağlar.
EV'lerin kalbinde aküler yer alır ve bu akülerin montajı hızlı ilerleyen bir inovasyon alanıdır. Isra Vision, akü takımının %20'ye varan oranda malzeme tasarrufu sağlamasına olanak tanıyan yeni bir akü takımı tasarımı geliştirmiştir.
Günümüzde akü montajı konusunda her üretici, belirli tüketici ihtiyaçlarını karşılamak için çözümler üretmektedir. ABD, Avrupa ve Asya'daki inovasyon merkezleri; müşterilerin inovasyon çalışmalarında tam olarak desteklenmesini sağlayan hizmetler sunarak bu özelleştirmelerin gerçekleştirilmesine yardımcı olmaktadır.
Daha sürdürülebilir bir sektöre EV-rilmeye ilişkin ipuçları
Smart Integrated Assembly ile Endüstri 4.0'ın potansiyelini gerçekleştirin
Smart Integrated Assembly, Akıllı Fabrikaları dönüştürmek ve uygulamaya koymak isteyen endüstriyel üreticilere yönelik Atlas Copco konseptidir. Fabrikalar ve saha operasyonları için akıllı bağlantılı montaj ekipmanları, tasarımdan üretime kadar tam entegre montaj hattı çözümlerinin yanı sıra benzersiz bir veri tabanlı hizmet seti de içeren bir ürün sunumudur.
Bu bütüncül yaklaşım; atık, malzeme ve enerji tüketimini en aza indirirken kalite güvenceli ve ergonomik operatör dostu üretimi geliştirmenize yardımcı olur. Bu sayede hem maliyetleri hem de iklim değişikliğine neden olan emisyonları azaltırsınız.