Üretimde otomasyon: verimlilik ve yatırım getirisi için tasarım

Teknoloji bizim için yeni ufuklar açtı: Otomasyon sayesinde 20 yıl öncesine kıyasla çok daha fazlasını yapmak mümkün.

Nitelikli iş gücü, endüstriyel üreticilerin günümüzde karşı karşıya olduğu en büyük zorluk olmanın yanı sıra aynı zamanda otomasyonun itici gücüdür. Otomatik çözümler programlayan yetenekli çalışanlara ihtiyaç duyuyoruz. Programcıların yapay zekayı programlayabilmenin yanı sıra çeşitli teknolojiler, ürün geliştirme ve üretim hakkında bilgi sahibi olmaları gerekir. Bu nedenle, üretimin daha karmaşık hale geldiğini söylemek mümkündür.

Bir diğer zorluk da teknolojinin hızla gelişmesidir. Bugün ilerlemeyi seçtiğimiz herhangi bir yön, on yıl içinde geçerli olmayabilir. Bu nedenle esneklik ve perspektif önemlidir.

Çoğu üretim şirketinde hala ciddi kopukluklar mevcuttur. Bu, üretim mühendisleri yalnızca üretime odaklanırken Ar-Ge'nin müşteri için en iyi ürünü tasarlamaya odaklanmasına neden olur. Ancak müşteri için en iyi ürünün, montajı en kolay ürün olduğunu unutmamak gerekir.

Bu nedenle, otomasyonun maliyetini azaltmak için proses mühendisleri ve Ar-Ge departmanının çok daha erken bir aşamada birlikte çalışmaya başlaması çok önemlidir. Bunu kolaylaştırmak için şirket kültürünün, yalnızca tasarımı değil aynı zamanda tasarımın montajının pratikliğini de göz önünde bulunduracak şekilde değişmesi gerekir.

Üreticilerin karşılaştığı bir diğer sorun da birçok montaj hattında otomatik istasyonlar için yeterli alan olmamasıdır. Örneğin bir arabayı monte etmenin geleneksel yolu, ilk önce otomatik gövde ile başlayıp ardından aracın otomasyona uygun olmayan iç kısmına geçmektir. Bu noktada kutusuz üretim devreye girer. Yeni teknolojiler yeni şekillerde üretim yapmamızı mümkün kılar. Örneğin "gigacasting" ile büyük alüminyum parçalar üretip ve bunların alt montajını yapabilir ve aracın içine girmek gibi engellerden kaçınabilirsiniz.

Sonuç olarak doğrusal üretim, sonunda halihazırda olduğundan daha verimli olamayacağı bir noktaya ulaşacaktır. Bu nedenle rekabet avantajını korumak isteyen üreticilerin montaj proseslerini yeniden değerlendirmeleri gerekir. Bu yalnızca üreticileri ilgilendiren bir mesele değildir: Tedarikçilerin de doğru bileşenleri ve doğru malzemeleri sunabildiklerinden emin olmaları gerekir. Otomasyon, tüm sisteme meydan okuyarak zincirin tüm parçalarını birlikte çalışmaya zorlamaktadır.

Zorluklara rağmen otomasyonun doğru şekilde uygulanması ciddi para tasarrufu sağlar. Burada basitlik, hedef yatırım getirisine ulaşmanın anahtarıdır.

Üreticiler otomasyon konusunda genellikle "ya hep ya hiç" anlayışına sahiptir. Ancak otomasyon yolculuğuna yeni başlayan şirketler için işe bütün resmin yalnızca bazı bölümlerini otomatikleştirerek başlamak daha kolay ve faydalı olabilir.

Tasarım aşamasında da sık sık görüldüğü gibi sonuca baktığınızda basitlik her zaman daha kolay görünür. Ancak asıl mesele, bu sonuca ulaşmanın yolunu bulmaktır. Tasarımcılar ve mühendisler basit ve yalın bir prosese ulaşmak için birlikte çalışmalıdır çünkü bu aynı zamanda hem sürdürülebilir hem de maliyetten en çok tasarruf sağlayan proses olacaktır.

Buna iyi bir örnek paketleme sektörüdür. Sektörde tipik olarak görülen yüksek verimlilik ve yüksek otomasyon düzeyini elde etmek için genellikle paketleme makinesi üreticisi ve paketleme tasarımcısı aynıdır. Paketleme makinesi şirketi, paketi makineye uygun şekilde tasarlar veya paketleme tasarımcısı makineleri ambalajlara göre üretir. Bu, böylesine yüksek bir otomasyon seviyesine ulaşmanın tek yolunun üretim ve tasarımın çok yakın bir döngüde çalışması olduğunu ortaya koyar. Makine ve ürünün birbiriyle kaynaşarak bir bütün olması gerekir.

Atlas Copco olarak otomasyon felsefemiz "önce başar, sonra ölçeklendir" olarak tanımlanır. Yaklaşık üç yıl önce sıkma prosesinin çok verimli bir şekilde nasıl otomatikleştirilebileceği konusunda ekstradan çalışmaya başladık. Bunu başarmak için alışılmadık bir Ar-Ge kurulumuyla kendi ekibimizi oluşturduk. Müşterinin ihtiyaçlarını gerçekten anlayıp bu doğrultuda dijital simülasyonlarla işe başlamanın anahtarı, pazara ve müşteriye yakın olmaktır. Dijital ikizler, ilk konseptlere yardımcı olup müşteriler ve tüm paydaşlarla birlikte optimizasyonun nerelerde yapılabileceğini keşfeder. Ardından kritik bileşenleri tanımlayabilir ve fiziksel prototipleme aşamasına güvenle geçebiliriz.

Geliştirme aşamasına dahi başlamadan önce bizim için başlangıç noktası hep budur. Her zaman ölçeklenebilir olma amacı güdülmelidir, böylece müşteriler sonunda gerçekten kanıtlanmış bir çözüm elde eder.

Dijital ikizler, tasarım prosesi için önemli bir kaynaktır. İyi bir dijital ikiz ile neler olup bittiğini gerçekten anlayabilirsiniz. Değişiklikler yapabilir, sanal ortamda testler yürütebilir ve gerçek sonuçları anlayarak bunları ilgili tüm paydaşlara kolayca iletebilirsiniz.