17 Temmuz 2023 Pazartesi
Paris Anlaşması'nda (2015) belirlenen iklim hedeflerine ulaşmak için inşaat sektöründe karbonun azaltılması Norveç de dahil olmak üzere birçok ülkede önemli bir odak noktası haline geldi. Merkezi hükümet, başta başkent Oslo olmak üzere şantiyelerde emisyonları azaltma ve gürültü seviyelerini sınırlandırma amaçlı katı yönetmelikleri onayladı. Emisyonsuz operasyonların sağlanması için yenilikçi çözümler aranıyor. Bu bağlamda Atlas Copco'nun ZBC 250-575 enerji depolama sistemi büyük Oslo bölgesinde Kruttverkveien'deki bir yerleşim yerinde 2.400 metre boru hattını yeniden oluşturmak için gerekli enerjiyi sağlıyor.
Sahadaki güç şebekesi, diğer makinelerin yanı sıra iki elektrikli ekskavatörün günlük kullanımını içeren şantiye yük profilini kaldırmak için yeterli değildi. Bu açığı telafi etmek ve çevre yönetmeliklerine uymak için daha geleneksel dizel motorlu alternatifler yerine batarya tabanlı bir enerji depolama sistemi, şebeke ve hidrojen yakıt hücresi tarafından sağlanan enerji girişini yöneterek yük talebinin karşılanmasını sağlıyor.
İnşaat sektöründe karbon azaltmada öncülük
İnşaat sektörü tek başına küresel sera gazı emisyonlarının %10'undan fazlasından sorumlu. Enerji kullanımından kaynaklanan CO2 emisyonlarını göz önünde bulundurduğunuzda bu sektör, küresel emisyonların %38'ini oluşturur. Norveç'in amacı, inşaat sektöründe karbon azaltmada dünyaya öncülük etmek. Oslo'daki inşaatlar şehrin toplam emisyonlarının %7'sini oluştursa da bunların yerel hava ve gürültü kirliliği üzerinde yine de önemli bir etkisi var.
Bunu ele almak için Oslo 2025 yılına kadar tüm belediye şantiyelerinde sıfır emisyon, kamu veya özel inşaat çalışmalarında ise 2030 yılına kadar sıfır emisyon hedefini belirledi. Norveç'in en büyük altı şehri de aynı hedeflere bağlı kalacağını açıkladı. Norveç'in çoğunlukla hidroelektrik gücünden kaynaklanan, %98 yenilenebilir enerjiyle çalışan elektrik şebekesi sayesinde ülke, emisyonsuz şantiyeler için ideal bir test alanı.
Birinci sırada bulunan Oslo'nun hemen ardından sıfır emisyonlu şantiyeler uygulayan Kopenhag ve Helsinki geliyor. İnşaat sektörü, sera gazı emisyonlarını azaltmaktansa maliyet düşürme odağıyla değişime karşı dirençli olmasıyla bilinse de yeni nesil yakıtsız çözümlerin piyasaya sürülmesi durumu değiştiriyor ve güç kaynağı yaklaşımını dönüştürüyor.
Elektrikli makineleri çalıştırmak için sabit güç kaynağı
Z Charger, elektrikli ekskavatörü beslemek için ZBC enerji depolama sistemini boşaltıyor
Elektrikli makinelerin sermaye maliyeti, belirli operatörler için bir engel olabilir. Ancak ekipmana yapılan ilk yatırımın karşılığı alınabilir. Yakıta ödeme yapmak zorunda kalmadığınız sistemde ekipmana güç sağlamak için gereken elektrik daha düşük bir maliyete sahiptir, bu da çalışma sırasında önemli ölçüde tasarruf sağlar. Buna ek olarak düşük gürültü seviyeleri sayesinde operatörler çalışma saatlerini uzatarak işe sabah erken saatlerde başlayıp gerekirse gece daha geç saatlerde bitirerek projelerin üretkenliğini artırabilir.
Kruttverkveien'de gerçekleşen boru hattı oluşturma projesini denetlemekten sorumlu STEG Entreprenør Proje Müdürü Jan Erik Schanche durumu şöyle açıklıyor: "Sahada bir enerji depolama sistemine sahip olmak, iş gününü uzatmamıza ve çalışma haftasını sadece dört güne indirmemize olanak sağladı. Norveç'te, konut alanlarında çalışmak için elektrikli makinelere ihtiyacınız var. Bu bir zorunluluk ancak sabit bir güç kaynağınız varsa bunun aynı zamanda en kârlı yaklaşım olduğunu keşfettik."
Elektrikli makineleri çalıştırmak için güvenilir bir güç kaynağı sağlamak önemli bir sorun haline gelebilir. Kruttverkveien'deki gibi birçok şantiyede sahadaki şebeke yeterli değildir. Emisyonsuz bir şantiyedeki tüm yükleri karşılayacak gerekli çıktıya sahip olmak için operatörler, şebeke gücünü artıran ve alternatif enerji kaynaklarını verimli bir şekilde yöneten sürdürülebilir ve sessiz bir çözüme ihtiyaç duyarlar. Norveç'in en büyük güç jeneratörlerinden olan STEG Entreprenør ve Hafslund, sahadaki sınırlı şebekenin yarattığı zorluğun üstesinden gelmek için Atlas Copco'nun ZBC enerji depolama sistemini dahil etmeye karar verdi.
Görevlerimizden biri, akıllı ve tamamen elektrikli bir sıfır emisyonlu toplum geliştirmeye yardımcı olmaktır. Depolama ve enerji taşıyıcılar için yenilikçi çözümlere ihtiyacımız var. Geçici enerji depolama olarak yeşil hidrojen ve bataryalar, Kruttverkveien'deki gibi enerji verimliliği sağlayan sistemler uygulamak için önemli teknolojilerdir.
Enerji Depolama Sistemleri, sıfır emisyonlu şantiyelere olanak tanıyor
Enerji Depolama Sistemleri, inşaat sektöründe elektrifikasyon temeli için altyapı sağlar. Kruttverkveien'deki operasyonları yöneten Jan Erik Schanche bunu onaylıyor: "Atlas Copco'nun ZBC enerji depolama sistemi sahadaki tüm yükleri besliyor ve projenin enerji israfına neden olmadan devam etmesini sağlıyor.Projenin kalbinde bu ünitenin bulunması enerji tüketimini optimize etti. Batarya tabanlı bu üniteler, inşaat sektörünün enerji kullanımını ve dolayısıyla karbon emisyonlarını önemli ölçüde azaltmasına yardımcı olma potansiyeline sahip".
Jan Erick Schanche, ortada, Kruttverkveien'deki Atlas Copco temsilcileriyle birlikte
Ayrıca bu modüler çözüm maliyetin en düşük olduğu saatlerde şebekeden enerji toplayarak maliyet en yüksek seviyede olduğunda enerji talebinin en yoğun saatlerinde çıktı sağlar. Bu sadece tüketim tasarrufu sağlamakla kalmaz aynı zamanda inşaat operatörlerinin sözleşme yaptığı güç şebekesindeki çıktıyı da azaltabilir.
ZBC, farklı kaynaklardan, güç şebekesinden ve hidrojen yakıt hücresinden gelen enerjiyi depolar. ECO ControllerTM (Enerji Kontrol Ünitesi Optimizasyonu), ihtiyaç duyulduğunda bu enerjiyi yönetir ve sağlar, dağıtımını optimize eder ve her zaman yeterli güç çıkışı olmasını sağlar. Güç şebekesinde tepe noktası kırpmaya olanak tanıyarak yük profilini daha düzenli hale getirir, düşük yükleri karşılar ve enerji ihtiyacının en yoğun olduğu saatlerini verimli bir şekilde yönetir.
Şarj hızını artırma
Atlas Copco Z Charger elektrikli ekskavatörleri sahada şarj ediyor
STEG Entreprenør, ZBC 250-575'e ek olarak boru hattının yeniden oluşturulmasını sağlayan ve şantiyedeki en büyük iki yük olan elektrikli ekskavatörlere güç beslemek için Atlas Copco'nun yeni hızlı şarj cihazı Z Charger kullanıyor.
"Z Charger gerilimi artırarak şarj hızını artırıyor, böylece elektrikli makineler hızla şarj oluyor. Bu arada, enerji depolama sisteminin ECO ControllerTM ünitesi, şarj zamanı geldiğinde bu tepe noktalarını karşılayacak kadar enerji olmasını sağlıyor" diye ifade ediyor Jon-Andreas Ellefsen.
Bu yenilikçi hızlı şarj cihazını çözümün bir parçası haline getirmek, sahada üretkenliği artırırken son müşterinin operasyonel hedeflerini ve teslim tarihlerini güvenceye alır.
160 kW nominal güce sahip Z Charger, elektrikli makineleri ve araçları sıradan bir duvar kutusuna göre 7 kat daha hızlı ve normal bir duvar tipi şarj cihazına göre 42 kat daha hızlı şarj edebilir.
Enerji tasarrufu ve işletme etkisi
Enerji Depolama Sistemleri için birçok uygulama olmasına rağmen Atlas Copco'nun Lityum İyon serisi inşaat sektörü için idealdir. Hafif ve kompakt modeller yalnızca 10 ila 20 fit karelik bir alan kaplar ve güneş veya rüzgar gibi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla çalışabilir. Talebe bağlı olarak 12 saat güç sağlayabilen modellerin yeniden şarj olmaları yalnızca 1,5 saat sürer. Son kullanıcıların çevresel düzenlemelere uymalarını sağlamanın yanı sıra önemli işletme avantajlarıyla düşük bir toplam sahip olma maliyeti sunulur.
Bu proje, daha geleneksel bir şantiyeye kıyasla zaman içinde çok daha sürdürülebilir. Yalnızca yakıt tüketimini ve emisyonları ortadan kaldırmakla kalmıyoruz. Sahada Atlas Copco enerji depolama sisteminin bulunması, ilk günden itibaren önemli enerji ve ekonomik tasarruflar da sağlıyor.
Sahada çalışan elektrikli makineleri şarj etmek için Atlas Copco'nun ZBC enerji depolama sistemini kullanan Kruttverkveien'deki on aylık boru döşeme projesinde, normal makinelerin kullanımına kıyasla 15.000 litre yakıt ve buna eşdeğer 40 ton CO2 tasarrufu sağlandı. Bu da bir yılda 1.520 ağaç tarafından emilen karbondioksit miktarına eşittir.
Geleceğin şantiyeleri, geçmişteki şantiyelere göre çok daha az enerji tüketecek. İnşaat şirketleri enerji depolama çözümlerine yöneldikçe dizel tüketimi ve ilişkili hava kirliliği önemli ölçüde düşecek. İskandinav ülkeleri sektörün dönüşümüne öncülük ediyor ve yenilenebilir enerjiler ile enerji depolama sistemleri gibi pratik, son teknoloji çözümler bu yeni gerçeklikte önemli bir rol oynuyor.
