LED ve Metal halojenürlü aydınlatma kuleleri: Göz önünde bulundurmanız gereken beş önemli nokta

Standart bir aydınlatma kulesine bir LED lamba takmak mümkün değildir. Etkili LED aydınlatma kulelerinin tasarımı, lensler ve optik özellikleri üzerinde dikkatli çalışmalar sonucu ortaya çıkmıştır. Bunlar, ışığın kalitesi ve dağılımı üzerinde büyük bir etkiye sahip olmasının yanı sıra dikkat dağınıklığına ve göz yorgunluğuna neden olabilecek parlamayı azaltır. Aydınlatma kulelerinin temel kullanım nedeninin karanlık saatlerde veya kötü hava koşullarında üretkenliği ve güvenliği artıracak iyi seviyede görünürlük sağlamak olduğunu unutmamak gerekir. 

Son yıllarda LED üretimindeki önemli gelişmeler sonucunda son derece parlak ışık üreten lambalar üretilmiştir. Örneğin, göz yorgunluğunu azaltan ve çalışanların güvenliğini artırıp çalışma performansını iyileştiren göz kamaştırmayan modeller bulunmaktadır. Gelişmiş aydınlatma, çalışma sahalarında zayıf görünürlük sonucunda meydana gelen kaza ve yaralanmaların sayısını azaltma konusunda da yardımcı olabilir.

Geçmişte, LED teknolojisinin daha fazla benimsenmemesinin önündeki engellerden biri, bu teknolojinin klasik ışık kaynaklarına kıyasla daha yüksek başlangıç maliyetine sahip oluşuydu. Bu durum, LED lambaların geliştirme ve üretim aşamalarının daha karmaşık oluşundan kaynaklanmaktadır. Ancak LED'in artan popülerliği, birçok bölgede maliyetin düşmesine neden olmuştur. Bir zamanlar "üst sınıf" bir teknoloji olarak kabul edilen LED, giderek daha uygun fiyatlı hale gelmektedir. Aynı zamanda toplam sahip olma maliyetine bakmak da önemlidir. Potansiyel enerji verimliliği kazançları etkileyicidir. Ürüne ve ürünün devreye alınma ve çalıştırılma şekline bağlı olarak, işletme maliyetlerinde yüzde 50 oranında düşüş görmek yaygın bir durumdur. Birden fazla aydınlatma kulesi bulunan büyük sahalarda uzun vadeli tasarrufları göz ardı etmek zordur. Benzer şekilde, LED lambaların daha uzun kullanım ömrü, değiştirme ve bakım işlemlerinin aralıklarını artırıp maliyetini azaltır. Bu nedenle büyük resme bakmak çok önemlidir. 

Ayrıca LED aydınlatma kuleleri artık 2700 W'a kadar güç sağlayabilen yakıt tasarruflu güç üniteleri ile geliştirilmektedir. Bu sayede her türlü sıcaklık ve yükseklikte performans regülasyonu sağlanır ve aydınlatma kulesinin motoru daha verimli çalıştığı için belirli uygulamalarda yakıt tüketimi ortalama yüzde 60 azaltılır.

LED aydınlatmanın en kafa karıştırıcı yönlerinden biri, güç ve çıkışın önceki modellerden daha farklı şekilde sınıflandırılmasıdır. Önceden Watt çıkışın ölçü birimiyken artık lüks daha doğru bir gösterge olarak kabul edilmektedir. Bu da LED'in aynı değerde veya daha yüksek çıkışı çok daha düşük Watt değerlerinde sağlayabilmesinden kaynaklanmaktadır. 

Yüksek kaliteli aydınlatma kuleleri, dört adet 350 Watt değerinde lamba ile 5000 metrekarelik (53.820 fit kare) bir alanı ortalama 20 lüks parlaklık seviyesinde aydınlatabilir. Bu örneği bağlama oturtmamız gerekirse dört adet 1000 Watt değerinde lambaya sahip en iyi metal halojenür aydınlatma kulesi yalnızca 4000 metrekarelik (43.055 fit kare) bir alanı aydınlatabilir. Güç kullanımı söz konusu olduğunda metal halojenür örneği 6000 W değerinde bir güç ünitesine ihtiyaç duyarken LED aydınlatma kulesi yalnızca 2700 W değerinde bir güç ünitesine ihtiyaç duyar ve bu da yakıt tüketiminde ciddi bir düşüş sağlar. LED konusundaki son gelişmeler sayesinde saatte 0,5 litre yakıt tüketimi sağlamak mümkündür. Aydınlatma alanı, ortalama lüks ve motorun güç gereksinimleri, bir aydınlatma kulesi seçerken bakılması gereken en önemli üç özelliktir. 

Bir aydınlatma kulesini tercih ederken dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli unsur da Renk İşleme İndeksidir (CRI). LED lambalar, yüksek CRI değerine sahiptir ve bazı LED aydınlatma kulelerinin 100 üzerinden 85'in üstünde (doğal ışık kaynağına yakın) CRI sağladığı bilinmektedir. Bu durum, konforu ve güvenliği artıran doğru ışık tonunun temin edilmesi için son derece önemlidir.

Uzun kullanım ömürleri, klasik ışık kaynaklarıyla karşılaştırıldığında LED lambaların en büyük avantajlarından biridir. LED lambaların ağır hizmet altındaki beklenen kullanım ömrü 30.000 saatin üstündedir, bu da yaklaşık 10 yıla eşittir. Karşılaştırmak gerekirse metal halojenürlü ampuller en fazla 6000 saatlik kullanım ömrüne sahiptir ve bu süre ağır hizmet koşullarında azalabilir. Bir lamba, başlangıçtaki lümen değerinin yüzde 70'ine kadar gerilediği zaman lambanın arızalandığı varsayılır. Bu nedenle "pratik kullanım ömrü", LED'in ilk etkinleştirildiği andan, çıkışının başlangıçtaki çıkışın yüzde 70'inden daha düşük bir seviyeye gerilemesine kadar geçen süreçtir. Alıcılar, daima LED'in kullanım ömrüne dair bir kanıt talep etmelidir ve tüm itibarlı üreticiler bu kanıtı sunabilir. 

Aydınlatma kulelerinin inşaat ve madencilik uygulamalarında karşılaşacakları zorlu koşullar, dayanıklılığı önemli bir unsur haline getirir. LED aydınlatmanın az bilinen avantajlarından biri de sıcaklık değişimlerine karşı önceki aydınlatma teknolojilerine kıyasla daha az hassas olmasıdır. Örneğin, sıcak ve nemli koşullar LED'in çalışmasını bir metal halojenür lambadaki kadar etkilemez. Benzer şekilde LED'ler, düşük sıcaklıklarda da arızalanmadan çalışabilir.