Açık deniz rüzgar enerjisi

İlk sırada, açık deniz rüzgar parkının konumunu belirleme geliyor.

Konum belirlendikten sonra rüzgar türbini inşa edilebilir.

Öncelikle, rüzgar türbininin tek kazıklı temeli inşa edilir. Büyük bir kazık, deniz yatağına kelimenin tam anlamıyla çakılır.

Kazık çakılması, tüm deniz yaşamı için zararlı olabilecek bir şok dalgası gürültüsüne neden olur. Deniz hayvanlarını bu şok dalgasından korumak için genellikle bir kabarcık perdesi kullanılır. Tek bir kabarcık perdesi akustik enerjiyi %90 oranında azaltabilir. Bu işlemin nasıl olduğunu mu merak ediyorsunuz? Kabarcık perdeleri hakkındaki önceki blog yazımızı okuyun ve inşaat aşamasının bu yönünü nasıl destekleyebileceğimizi öğrenin!

İkinci olarak, geçiş parçası ve türbinin tamamı tek kazığın üzerine yerleştirilir.

Bu aşamada rüzgar türbini kapsamlı bir şekilde test edilir.

• Kanatlar düzgün çalışıyor mu?
• Türbin rüzgarla birlikte dönüyor mu?
• Güvenlik özellikleri zamanında etkinleştiriliyor mu?

Türbinin güvenlik nedeniyle güç şebekesine henüz bağlı olmadığını unutmayın. Devreye alma öncesi aşamada türbinin kendi gücünü üretmesine izin vermek tehlikelidir. Rüzgar türbini, yeni üretilen bu elektriği kontrol edemez ve çok fazla hasara neden olabilir. Diğer yandan bu aşamada türbine güç verilmemesi de aynı derecede tehlikelidir. Fırtına çıkarsa kanatlar dönemez ve rüzgara karşı koyamazlar. Bu yüzden rüzgar enerjisi sektörü güç üretimi için jeneratör setlerinden yararlanır.

Son aşama, rüzgar türbininin çalışma ve bakım işlemlerinden oluşur.

Mevcut jeneratör setleri, açık deniz rüzgar santrali geliştiricilerinin özel taleplerine uygun değildir. İlk olarak mevcut makineler çok ağırdır. Bunun sonucunda jeneratör setlerinin bir gemide kalması ve açık deniz rüzgar türbininin yanında yüzmesi gerekir. Geminin demiri deniz yatağındaki bir elektrik kablosuna çarpabileceği için bu yüksek riskli ve yüksek maliyetli bir durumdur.
Ayrıca rüzgar enerjisi şirketi, 6 haneli rakamlara kadar maliyetlere kolayca ulaşılabilecek bir ağır yük gemisi kiralamak durumundadır.

Rüzgar enerjisi sektörü hızla büyüdükçe daha büyük ve daha iyi rüzgar türbinleri inşa etmenin yolları aranıyor.
Atlas Copco Rental, bu sektörde tercih edilen bir ortak olarak kalmak istediğinden gelecekteki rüzgar türbini santrallerinin açık deniz kurulumunda destek sağlayabilecek bir jeneratör tasarladı.

Son teknoloji ürünü jeneratör şu koşullara uymak zorundaydı: Hafif, küçük, kolay bağlanabilir ve güvenilir. Bugüne kadar bu kombinasyon piyasada mevcut değildi. Atlas Copco mühendisleri sıfırdan başlayıp yeni bir özel jeneratör olan Power Module 30'u üretti.

Atlas Copco Rental, devreye alma maliyetlerini azaltmak ve rüzgar enerjisi sektörünün taleplerini karşılamak için bu yeni açık deniz çözümünü geliştirdi.
1000 kilogramın altında olan Power Module 30 özel ünitesi, mevcut jeneratörlerden daha hafiftir. Ağır yük gemisi gerekmeden rüzgar türbininin geçiş parçasına kolayca yerleştirilebilir. Jeneratörü rüzgar türbininin üzerine kaldırmak için tek ayaklı vinç yeterlidir. Bu işlem çok daha güvenlidir ve devreye alma maliyetlerini önemli ölçüde azaltır.
Ayrıca yeni Power Module 30 diğer ünitelere kolayca bağlanabilir. Birbirine bağlı jeneratörler paralel bağlama sistemi aracılığıyla birbirleriyle iletişim kurar. Böylece tek bir jeneratör yetersiz kalırsa yükü paylaşabilirler.

Yukarıdakilerin hepsi bu yeni Power Module 30 jeneratörünü rüzgar enerjisi endüstrisi için mükemmel bir seçenek haline getiriyor. Bu model, mevcut modellere göre daha hızlı ve daha güvenilir olmasının yanı sıra uygun maliyetli bir proje de sağlıyor.

1 Kaynak:https://windeurope.org/wp-content/uploads/files/about-wind/reports/WindEurope-Local-impact-global-leadership.pdf
2 Kaynak:https://www.cnbc.com/2018/07/26/wind-power-growth-set-to-slow-in-europe-during-2018.html